Deltalar yapıları gereği çok sayıda farklı habitatlar içermelerinden dolayı, buralardaki yaban hayatı da buna göre şekillenmekte ve çeşitlenmektedir. Gediz Deltası da içerdiği farklı habitatlar nedeniyle, başta kuşlar olmak üzere çok sayıda hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu türler arasında nesli küresel ya da ulusal ölçekte tehlike altında olan türler de bulunmaktadır. Kuşlar ve sürüngenler dışındaki fauna üyeleri hakkında yeterli araştırma bulunmamasına rağmen, kuş araştırmaları ya da diğer arazi gezilerinde karşılaşılan pek çok yaban hayvanı türü bulunmaktadır.
Gediz Deltası’nda bulunan yaban hayvanları arasında kuşlar çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü Delta Türkiye’nin en fazla kuş çeşitliliğine sahip alanlarından birisidir. Alanda bu güne kadar yapılan araştırmalar ve amatör kuş gözlemcilerinin yaptığı gözlemlerde 275 kuş türü kaydedilmiştir. Kuş gözlemcilerinin ve kuş araştırmalarının sayısı arttıkça, Delta’da görülen kuş türlerine her geçen gün yenileri eklenmektedir. Her yıl düzenli yapılan Kış Ortası Sukuşu Sayımı’nda ise ortalama 80 bin civarı sukuşu sayılmaktadır. Gediz Deltası bir sulak alan olmasından dolayı, alanda görülen kuş türlerinin büyük kısmını sukuşları oluşturmaktadır. Sukuşları arasında da kıyı kuşları önemli bir bölümü oluşturmaktadır. Delta kıyıkuşları açısından adeta bir laboratuar gibidir. Özellikle Homa Dalyanı’nda yılın farklı dönemlerinde çok sayıda kıyıkuşu türüne rastlanabilmektedir. Sukuşlarının dışında başta sulakalanlarla ilişki halinde yaşayan türler olmak üzere ötücü kuşlar ve yırtıcılar açısından da Delta, çok zengin bir kuş faunasına sahiptir. Kuşlardan kitapta geniş bir şekilde bahsedildiğinden, burada üzerinde fazla durulmayacaktır.
Gediz Deltası’nda yaşayan memeli hayvan türleri ile ilgili bugüne kadar yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Memeli türleriyle ilgili bilgilerimiz bu yüzden kısıtlıdır. Var olan bilgiler de daha çok büyük alan için büyük memeliler ile ilgilidir. Kemirgen ve yarasa türleri gibi görülmesi ve tanımlanması zor gruplar hakkında neredeyse hiç veri bulunmamaktadır. Ancak alanda özellikle kuş araştırmaları ya da amatör kuş gözlem gezileri sırasında rastlanılan memeli hayvanlar da kaydedilmektedir. Memeli hayvan türlerinden Çakal (Canis aureus), Tilki (Vulpes vulpes) Yaban Domuzu (Sus scrofa), Yaban Tavşanı (Lepus europaeus), Yaban Kedisi (Felis sylvestris), Saz Kedisi (Felis chaus) Gelincik (Mustela nivalis), Porsuk (Meles meles) gibi türler deltada görülmektedir. Alanda en fazla gözlenen yırtıcı memeliler ise Çakal, Tilki ve Yaban Kedisidir. Çakallar genellikle Üçtepeler’deki kaya inlerini dinlenmek ve üremek için kullanır. Üçtepeler’in dışında tuz tavaları arasında, sazlıklar civarında ve hatta tuzla ile Mavişehir arasındaki alanlarda dahi görülebilir. Tilki ise insana Çakal’dan daha fazla yaklaşabilmekte, bazen köylerin içlerinde ve ziyaretçi merkezi civarında gözlenmektedir. Genellikle Üçtepeler’deki ve sazlıkların arka kesimlerindeki kum tepelerindeki inlerde yavrulamaktadır. Bunların dışında Porsuk, Gelincik ve çok nadir de olsa Saz Kedisi alanda yaşayan önemli yırtıcı memeli türlerindendir. Porsuk, Lodos ve Poyraz tepelerde gözlenmiştir. Saz Kedisi çok nadir bir kedi türü olup alandan birkaç kaydı bulunmaktadır. Özellikle sazlık, bataklık alanlar ve buralara yakın tarım alanlarında Yaban Domuzu sıkça gözlenmektedir. Kemirgenlerden de deltanın pek çok kesiminde görülen Yaban Tavşanı önemli türlerdendir. Deltada yaşayan memeli hayvan türlerinin çoğu genelde gece aktif olduklarından insanlar tarafından görülmeleri ya da arazide karşılaşılması oldukça zordur. İnsan ile karşılaştıklarında, bu türlerin hepsi hızlı bir şekilde o bölgeden uzaklaşmayı tercih etmektedir.
Sürüngen faunası açısından da delta oldukça zengindir. Deltada yapılan araştırmalarda 9 tür yılan, 10 tür kertenkele, 2 tür su kaplumbağası, 2 tür deniz kaplumbağası, 1 tür kara kaplumbağası ve 4 tür de kurbağaya rastlanmıştır. Yılan türleri arasında en çok karşılaşılan tür, 180 cm boya ulaşabilen ancak zehirsiz bir tür olan Hazer (Bozürük) Yılanı (Coluber caspius)’dır. Yine zehirsiz bir tür olan Yarı Sucul Yılan (Natrix natrix)’da tatlısu habitatların da sıkça rastlanan bir türdür. Deltada bulunan zehirli yılan türü Şeritli Engerek (Vipera xantina)’tir ve taşlık-kayalık alanlarda nadiren görülmektedir. Yarı zehirli bir tür olan Çukurbaş Yılan (Malpolon monspessulanus) da alanda tespit edilen yılan türlerindendir.
Kertenkele türlerinden ise tarla kertenkelesi düzlük otluk alanlarda, dikenli keler ise taşlık kayalık bölgelerde en çok gözlenen türlerdir. Geniş parmaklı keler de alanda sıkça görülen ve binalarda insanlarla beraber yaşayan bir türdür. Bacakları olmadığından ve boyu 1 metre kadar olan boyuyla çoğu insan tarafından yılan sanılan Oluklu Kertenkele ve İri Yeşil Kertenkele de deltada görülebilen diğer kertenkele türlerindendir.
Kurbağalardan ise sazlık ve bataklık alanlarda ova kurbağası, geceleri ise gece kurbağası en sık görülen kurbağa türleridir. Ağaç kurbağası ve siğilli kurbağa da daha nadir de olsa deltada gözlenmektedir.
Türkiye de Akdeniz ve Ege bölgelerinde bazı kumsallara yumurtlayan Adi Deniz Kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas) da deltaya yakın deniz kesimlerinde ve İzmir Körfezi içerisinde gözlenmektedir.
Sazlık alanlarda ve sulama kanallarında görülen Benekli sukaplumbağası (Emys orbicularis) dünyada nesli azalmakta olan bir türdür ve yaşam alanı olarak temiz, tatlı sulara ihtiyaç duymaktadır. Kirliliğe hoşgörüsü daha fazla olan Çizgili sukaplumbağası (Mauremys caspica) ise Benekli su kaplumbağasının görüldüğü alanların dışında, drenaj kanalları ve atık su taşıyan kanallarda dahi görülebilmektedir. Kara kaplumbağası (Testudo graeca) da otluk alanlarda ya da tarla kenarlarında gözlenen diğer bir kaplumbağa türüdür.
Delta boyunca uzanan kıyılarda ve dalyanlarda toplam 60 tür deniz balığı, Gediz nehri ağzında ve Sazlıgöl’de de toplam 14 tür tatlısu balığı tespit edilmiştir. Deltada ki ekolojik döngüdeki önemlerinin yanı sıra balık türlerinin birçoğu ekonomik değere de sahiptir ve yöre insanına gelir sağlamaktadır. Tekel Çamaltı Tuzlası’nın pompalarından giren yavru iken giren Kefal, Lidaki, Levrek, Dilbalığı ve Gümüş Balığı, buralarda avlanan Tepeli Pelikan, Karabatak, sumru ve martı türleri, balıkçıl türleri, batağan türleri gibi kuşlar açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Gediz deltası’nda özellikle bahar aylarında ve yazın çok sayıda böcek ve örümcek türünü görmek mümkündür. Ancak bu türlerle ilgili bugüne kadar herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Keza tatlısu habitatlarında yaşayan omurgasız hayvanlarla ilgili de bir çalışma bulunmamaktadır.
Gediz Deltası, içerisinde barındırdığı sayısız türdeki canlı ile çok karmaşık bir sisteme sahiptir. Bu sistemde yapılan ufak bir oynama ya da değişiklik dahi bazı türlerin azalmasına ya da tamamen yok olmasına neden olabilmektedir. Mesela alanda Homa Dalyanı’na giren tatlısu miktarının azalması, dalyanda tuz oranının artmasına, tuz oranının artması buraya giren balık sayısının azalmasına, balık sayısının azalması pelikan gibi balıkla beslenen kuşların daha az yavru yapmasına ve nesillerinin azalmasına neden olmaktadır. Besin zincirinin en üzerinde yer alan pelikan gibi bir kuşun azalması ya da alandan yok olması ile balık sayısının artması beklenebilir. Ancak bu tür hayvanlar öncelikle balık sürüleri arasında en zayıf veya hasta olan bireyleri tükettiklerinden ve en sağlıklı genlerin aktarılmasını sağladıklarından, onların yok olmasıyla birlikte bir süre sonra balık sürülerinin de sağlığının ve kalitesinin düşmesi beklenebilir. Bu nedenlerden ötürü delta içerisindeki tüm canlılar ve habitatlar bir bütünmüş gibi düşünülüp koruma çalışmaları ona göre yapılmalıdır.
Dr. Ömer DÖNDÜREN
Biyolog