İzmir Kuş Cenneti; GEDİZ DELTASI 1 – Dr. Ömer DÖNDÜREN
Temmuz 20, 2022
GEDİZ DELTASI ACİL EYLEM PLANI – Dr. Ömer DÖNDÜREN
Temmuz 20, 2022
parallax background

İzmir Kuş Cenneti; GEDİZ DELTASI 2


T.C. İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği

Antik çağdaki adı Hermos olan Gediz Nehri, Ege Bölgesi’nin Büyük Menderes’ten sonra ikinci büyük akarsuyu olup, yaklaşık 1,7 milyon hektar (17000 km2) su toplama havzasıyla Türkiye yüzölçümünün % 2,2 ‘sini kaplar. Nehir, kaynağını İç Batı Anadolu bölümündeki Murat ve Şaphane dağlarından alır. Genel olarak doğu-batı yönlü akışı sırasında Selendi Çayı, Alaşehir Çayı ve Kum Çayı gibi önemli kolları alarak Menemen (Emirâlem ya da Gediz) boğazından geçip İzmir Körfezi’nin kuzeyindeki deltasında denize dökülür. Gediz Havzası, kuzeyindeki Bakırçay ve Susurluk havzaları ile güneydeki Küçük ve Büyük Menderes havzaları arasında yer alır. Havzanın ortalama genişliği 48 km.dir.

Kaynağından akarsuyun ağzına kadar kat ettiği mesafe yaklaşık 350 km dir. Kaynak bölgesinin yükseltisi 1350 m civarında olan Gediz Nehri’nin ortalama yükseltisi 310 metredir. Ortalama akımı 59 m3/sn olan nehrin en yüksek akımı Ocak, en düşük akımı ise Ağustos ayındadır.

Gediz Nehri’nin bol miktarda taşıdığı alüvyonla (100–200 m3 / km2) Gediz Deltası yavaş yavaş denize (İzmir Körfezi’ne) doğru ilerlemiştir. Deltanın oluşumu yaklaşık 2 milyon yıl sürmüş ve bu süre zarfında nehir 7 defa yatak değiştirerek, taşkınlar yaparak 40.000 hektarlık yüzölçümüyle Türkiye’nin dördüncü büyük deltası olan Gediz Deltası’nı oluşturmuştur. Deltanın 20.400 hektarlık kısmı sulakalan özelliğindedir ve tuzlu ve tatlısu bataklıkları (5000 ha), koylar ve tuzlalar (3300 ha) ile üç doğal lagünden (Homa 1824 ha; Çilazmak, 725 ha; Kırdeniz 450 ha) oluşan tipik bir Akdeniz delta ekosistemidir. Sulakalan kısmının dışında kalan bölgeler ise tarım alanlarımeyve bahçeleri, çeşitli yükseltilerde tepeleryerleşim alanları ve sanayi bölgelerinden oluşmaktadır.

Gediz Deltası batısı ve güneyinden İzmir Körfezi ile komşudur. Kuzeyi ve doğusu ise dağ ve tepelerle çevrilidir. Deltanın doğu ve güneydoğusunu Yamanlar Dağı (1075 m), kuzeydoğusunu Dumanlıdağ (1091 m) sınırlar. Kuzeyi ise Foça Tepeleri (300–400 m) ile çevrilidir.

 

Fauna

 

Deltalar yapıları gereği çok farklı tipte habitatlar içermelerinden dolayı, buralardaki yaban hayatı da buna göre şekillenmekte ve çeşitlenmektedir. Gediz Deltası da içerdiği farklı habitatlar nedeniyle, başta kuşlar olmak üzere çok sayıda hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu türler arasında nesli küresel ya da ulusal ölçekte tehlike altında olan türler de bulunmaktadır. Kuşlar ve sürüngenler dışındaki fauna üyeleri hakkında yeterli araştırma bulunmamasına rağmen, kuş araştırmaları ya da diğer arazi gezilerinde karşılaşılan pek çok yaban hayvanı türü bulunmaktadır. Gediz Deltası’nda gerek tür çeşitliliği gerekse de populasyon büyüklüğü açısından kuşlar önemli bir grubu oluşturmaktadır.

Gediz Deltası’nda yaşayan memeli hayvan türleri ile ilgili bugüne kadar yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Memeli türleriyle ilgili bilgilerimiz bu yüzden kısıtlıdır. Var olan bilgiler de daha çok büyük memeliler ile ilgilidir. Kemirgen ve yarasa türleri gibi görülmesi ve tanımlanması zor gruplar hakkında neredeyse hiç veri bulunmamaktadır. Ancak alanda özellikle kuş araştırmaları ya da amatör kuş gözlem gezileri sırasında rastlanılan memeli hayvanlar da kaydedilmektedir. Memeli hayvan türlerinden Çakal (Canis aureus), Tilki (Vulpes vulpesYaban Domuzu (Sus scrofa), Yaban Tavşanı (Lepus europaeus), Yaban Kedisi (Felis sylvestris), Saz Kedisi (Felis chausGelincik (Mustela nivalis), Porsuk (Meles meles) gibi türler deltada görülmektedir. Alanda en fazla gözlenen yırtıcı memeliler ise Çakal, Tilki ve Yaban Kedisi’dir. Çakallar genellikle Üçtepeler’deki kaya inlerini dinlenmek ve üremek için kullanmaktadır. Üçtepeler’in dışında tuz tavaları arasında, sazlıklar civarında ve hatta tuzla ile Mavişehir arasındaki alanlarda dahi görülebilmektedir. Tilki ise insana Çakal’dan daha fazla yaklaşabilmekte, bazen köylerin içlerinde ve Kuş Cenneti Ziyaretçi Merkezi civarında gözlenmektedir. Genellikle Üçtepeler’deki ve sazlıkların arka kesimlerindeki kum tepelerindeki inlerde yavrulamaktadır. Yaban Kedisi de alanda görülebilen yırtıcı türlerindendir. Daha çok sazlıkların yakınlarında, çalılık alanlarda ve Üçtepeler civarında görülen tür, Ziyaretçi Merkezi etrafında da birkaç kez gözlenmiştir. Bunların dışında Porsuk, Gelincik ve çok nadir de olsa Saz Kedisi alanda yaşayan önemli yırtıcı memeli türlerindendir. Porsuk, Lodos ve Poyraz tepelerde gözlenmiştir. Saz Kedisi çok nadir bir kedi türü olup alandan birkaç kaydı bulunmaktadır. Özellikle sazlık, bataklık alanlar ve buralara yakın tarım alanlarında Yaban Domuzu sıkça gözlenmektedir. Kemirgen türlerinden de deltanın pek çok kesiminde görülen Yaban Tavşanı özellikler Üçtepeler’de sıkça görülen türlerdendir. Bunlarla beraber civardaki köylülerin bıraktıkları yılkı atları da kuzey tuz tavaları arasında, Üçtepeler’de ve sazlıklar civarında yaşamlarını devam ettirmektedir.

Sürüngen faunası açısından da delta oldukça zengindir. Deltada yapılan araştırmalarda 9 tür yılan, 10 tür kertenkele, 2 tür su kaplumbağası, 2 tür deniz kaplumbağası, 1 tür kara kaplumbağası ve 4 tür de kurbağaya rastlanmıştır. Yılan türleri arasında en çok karşılaşılan tür, 180 cm boya ulaşabilen ancak zehirsiz bir tür olan Hazer (Bozürük) Yılanı (Coluber caspius)’dır. Yine zehirsiz bir tür olan Yarı Sucul Yılan (Natrix natrix) da tatlısu habitatlarında sıkça rastlanan bir türdür. Deltada bulunan zehirli yılan türü Şeritli Engerek (Vipera xantina)’tir ve taşlık-kayalık alanlarda nadiren görülmektedir. Zehir dişleri arkada olduğundan yarı zehirli bir tür olan Çukurbaş Yılan (Malpolon monspessulanus) da alanda tespit edilen yılan türlerindendir.

Kertenkele türlerinden ise Tarla Kertenkelesi (Ophisops elegans) düzlük otluk alanlarda, Dikenli Keler (Laudakia stelio) ise Üçtepeler’deki taşlık kayalık bölgelerde gözlenen türlerdir. Geniş Parmaklı Keler (Süleymancık) (Hemidactilus turcicus) de alanda sıkça görülen ve binalarda insanlarla beraber yaşayan bir türdür. 1 m kadar boya ulaşan Oluklu Kertenkele (Ophisaurus apodus) Üçtepeler’de, İri Yeşil Kertenkele (Lacerta trilineata) ise deltanın kuzey kesimlerindeki nemli çalılık bölgelerde görülen diğer kertenkele türlerindendir.

Kurbağalardan ise sazlık ve bataklık alanlarda Ova Kurbağası (Rana ridibunda) en yüksek sayıda görülen kurbağa türüdür. Gece Kurbağası (Bufo viridis) ve Ağaç Kurbağası (Hyla arborea) da sıkça görülen türlerdendir. Siğilli Kurbağa (Bufo bufo) ise deltada nadiren gözlenmektedir.

Türkiye’de Akdeniz ve Ege bölgelerinde bazı kumsallara yumurtlayan Adi Deniz Kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas) da deltaya yakın deniz kesimlerinde ve İzmir Körfezi içerisinde gözlenmektedir.

Sazlık alanlarda ve sulama kanallarında görülen Benekli Kaplumbağa (Emys orbicularis) dünyada nesli azalmakta olan bir türdür ve yaşam alanı olarak temiz, tatlı sulara ihtiyaç duymaktadır. Kirliliğe hoşgörüsü daha fazla olan Çizgili Kaplumbağa (Mauremys caspica) ise Benekli Kaplumbağa’nın görüldüğü alanların dışında, drenaj kanalları ve atık su taşıyan kanallarda dahi görülebilmektedir. Kara Kaplumbağası (Testudo graeca) da otluk alanlarda ya da tarla kenarlarında gözlenen diğer bir kaplumbağa türüdür.

Delta boyunca uzanan kıyılarda ve dalyanlarda toplam 60 tür deniz balığı, Gediz Nehri ağzında ve Sazlıgöl’de de toplam 14 tür tatlı su balığı tespit edilmiştir. Deltadaki ekolojik döngüdeki önemlerinin yanı sıra balık türlerinin birçoğu ekonomik değere de sahiptir ve yöre insanına gelir sağlamaktadır. Tekel Çamaltı Tuzlası’nın pompalarından yavru iken giren Kefal, Lidaki, Levrek, Dilbalığı ve Gümüş Balığı, buralarda avlanan Tepeli Pelikan, Karabatak, sumru türleri, martı türleri, balıkçıl türleri, batağan türleri gibi kuşlar açısından çok büyük önem taşımaktadır.

Gediz Deltası’nda özellikle bahar aylarında ve yazın çok sayıda böcek ve örümcek türünü görmek mümkündür. Ancak bu türlerle ilgili bugüne kadar herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Keza tatlı su habitatlarında yaşayan omurgasız canlılarla ilgili de bir çalışma bulunmamaktadır.

 

Gediz Deltası’nın Kuşları 

Gediz Deltası’nda bulunan yaban hayvanları arasında kuşlar çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü delta Türkiye’nin en fazla kuş çeşitliliğine sahip alanlarından birisidir. Alanda bugüne kadar yapılan araştırmalar ve amatör kuş gözlemcilerinin gözlemlerinde 281 kuş türü kaydedilmiştir. Bu türlerden bazıları alanda uzun yıllardan bu yana görülmeyen Toy (Otis tarda), Mezgeldek (Tetrax tetrax), Akkuyruklu Kartal (Haliaeetus albicilla), İzmir Yalıçapkını (Halcyon smyrnensis), rastlantısal olarak görülen Bıldırcınkılavuzu (Crex crex), Kulaklı Orman Baykuşu (Asio otus), Aksırtlı Kuyrukkakan (Oenanthe finschii) ya da çok nadir görülen Dikkuyruk (Oxyura leucocephala), Altıngöz (Bucephala clandula), Sütlabi (Mergus albellus) gibi türler olsa da, deltada 2006 yılı içerisinde gözlenen 235 kuş türü alanın tür çeşitliliğini göstermesi açısından önemlidir. Kuş gözlemcilerinin ve kuş araştırmalarının sayısı arttıkça, alanda görülen kuş türlerine her geçen gün yenileri eklenmektedir. Her yıl düzenli yapılan Kış Ortası Sukuşu Sayımı (KOSKS)’nda ise 30 bin ile 127 bin arasında sukuşu sayılmaktadır. 2008 yılı Şubat ayında gerçekleştirilen sayımda 90.000 sukuşu sayılmıştır.

Gediz Deltası bir sulak alan olmasından dolayı, alanda görülen kuş türlerinin büyük kısmını sukuşları oluşturmaktadır. Sukuşları arasında da kıyı kuşları önemli bir grubu oluşturmaktadır. Özellikle Homa Dalyanı’nda yılın farklı dönemlerinde çok sayıda kıyı kuşu türüne rastlanabilmektedir. Karakarınlı Kumkuşu (Calidris alpina), Küçük Kumkuşu (Calidris minuta), Büyük Kumkuşu (Calidris canutus), Sürmeli Kumkuşu (Calidris falcinellus), Ak Kumkuşu (Calidris alba), Altın Yağmurcun (Pluvialis apricaria), Gümüş Yağmurcun (Pluvialis squatarola), Çamurçulluğu (Limosa limosa), Kıyı Çamurçulluğu (Limosa lapponica), Kervançulluğu (Numenius arquata), Taşçeviren (Arenaria interpres), Akça Cılıbıt (Charadrius alexandrinus), Halkalı Cılıbıt (Charadrius hiaticula), Küçük Halkalı Cılıbıt (Charadrius dubius), Kızılbacak (Tringa totanus), Kara Kızılbacak (Tringa erythropus), Yeşilbacak (Tringa nebularia), Poyrazkuşu (Haematopus ostralegus) gibi türlerin, Türkiye’de özellikle kışlama populasyonları açısından en yüksek sayılarda ve düzenli görüldüğü alanlardan biri Gediz Deltası’dır.

Sukuşlarının dışında, başta sulakalanlarla ilişki halinde yaşayan türler olmak üzere ötücü kuşlar ve yırtıcılar açısından da delta, çok zengin bir kuş faunasına sahiptir. Özellikle ilkbahar ve sonbahardaki göç dönemlerinde delta ötücüler açısından oldukça yüksek sayıda türün görülebileceği bir alandır. Deltada yıl boyu görülebilen Yelpazekuyruk (Cisticola juncidis), Bıyıklı Baştankara (Panurus biarmicus), Kaya Sıvacıkuşu (Sitta neumayer), Boğmaklı Toygar (Melanocorypha calandra), Tarla Kirazkuşu (Miliaria calandra), Kamışbülbülü (Cettia cetti) gibi türlerin yanı sıra, kışın Çayır İncirkuşu (Anthus pratensis), Ketenkuşu (Carduelis cannabina), Taşkuşu (Saxicola torquata), Sığırcık (Sturnus vulgaris), Küçük İskete (Serinus serinus), İspinoz (Fringilla coelebs), Çıvgın (Phylloscopus collybita) yazın ise Boz Kuyrukkakan (Oenanthe isabellina), Kuyrukkakan (Oenanthe oenanthe), Kır İncirkuşu (Anthus campestris), Bozkır Toygarı (Calandrella brachydactyla), Sarı Kuyruksallayan (Motacilla flava), Sazbülbülü (Acrocephalus scirpaceus), Kızılsırtlı Örümcekkuşu (Lanius collurio) gibi türler alanda kolayca görülebilen ötücü türlerindendir. Bunların dışında ilkbahar ve sonbaharda, göç sırasında alandan geçiş yapan ve sadece bu dönemde görülen ötücü türlerinden de Kara Sinekkapan (Ficedula hypoleuca), Benekli Sinekkapan (Muscicapa striata), Orman Çıvgını (Phylloscopus sibilatrix), Çayır Taşkuşu (Saxicola rubetra), Ağaç İncirkuşu (Anthus trivialis), Kızılkuyruk (Phoenicurus phoenicurus) deltada sıkça görülen ötücü türlerindendir.

Nadir bir kartal türü olan Tavşancıl (Hieraaetus fasciatus) ‘ın Türkiye’de en sık görüldüğü alan Gediz Deltası’dır. Yine Balık Kartalı (Pandion heliaetus), Kızıl Şahin (Buteo rufinus), Şahin (Buteo buteo), Saz Delicesi (Circus aeruginosus), Atmaca (Accipiter nisus), Gökdoğan (Falco peregrinus), Kerkenez (Falco tinnunculus), Küçük Kerkenez (Falco naumanni), Kukumav (Athena noctua), Peçeli Baykuş (Tito alba) ve Puhu (Bubo bubo) gibi yırtıcı kuş türleri Gediz Deltası’nda düzenli olarak görülmektedir.

Gediz Deltası, nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan ve tüm Dünya populasyonu 15.000 kadar Tepeli Pelikan (Pelecanus crispus)’ın Manyas Gölü (Balıkesir), Büyük Menderes Deltası (Aydın), Aktaş Gölü (Ardahan) ve Kızılırmak Deltası (Samsun) ile birlikte Türkiye’de ürediği 5 alandan biridir. Homa Dalyanı’nın içerisindeki küçük adacıklarda her yıl 70 çift kadar Tepeli Pelikan kuluçkaya yatmaktadır. Ayrıca delta bu türün kışlaması açısından da büyük önem taşımaktadır. Her yıl 700 kadar Tepeli Pelikan kışı Gediz Deltası’nda geçirmektedir.

Nesli küresel ölçekte tehlike altında olan Küçük Kerkenez (Falco naumanni) delta içerisindeki Süzbeyli ve Tuzçullu mahallelerinde en az 30 çift kadar üremektedir.

Gediz Deltası Karagagalı Sumru (Sterna sandvicensis) nun Türkiye’de bilinen tek üreme alanıdır. Sumru (Sterna hirundo) nun da Türkiye’de en yüksek sayıda ürediği alan yine Gediz Deltası’dır.

            Gediz Deltası Kara Leylek (Ciconia nigra) in Türkiye’de düzenli olarak kışladığı tek alandır. Deltada bu türü yıl boyu görmek mümkündür.

            Gediz Deltası’nda 2006 baharında yapılan “Üreyen Kuşlar Atlas Çalışması”nda, 61’i kesin25’i yüksek ihtimalle ve 17’si de muhtemel olmak üzere toplam 103 kuş türünün ürediği belirlenmiştir.

            Deltanın Mavişehir ile Çamaltı Tuzlası arasında uzanan doğal kıyı bataklıkları pek kuşun üreme ve beslenme alanlarını oluşturur. Bu bölgede yapılan KOSK sayımlarında 8–10 bin kadar Flamingo’nun burada beslendiği belirlenmiştir. Karabatak (Phalacrocorax carbo), Küçük Karabatak (Phalacrocorax pygmeus), Tepeli Pelikan (Pelecanus crispus), Sakarmeke (Fulica atra), martı türleri ve pek çok ördek türü için bu bölgeler çok önemli beslenme alanlarıdır. Bunlarla beraber Sumru (Sterna hirundo), Küçük Sumru (Sterna albifrons), Uzunbacak (Himantopus himantopus), Gümüş Martı (Larus cachinnans), Akça Cılıbıt (Calidris alexandrinus), Mahmuzlu Kızkuşu (Vanellus spinosus), Kızılbacak (Tringa totanus), Sarı Kuyruksallayan (Motacilla flava) gibi pek çok kuş türü de bu bölgede hem beslenmekte, hem de üremek için özellikle deniz börülcelerinin yoğun olduğu bu kıyı bataklıklarını tercih etmektedir.

            Çilazmak Dalyanı yaz göçmeni olan Akdeniz Martısı (Larus melanocephalus)’nın Gediz Deltası’ndaki en büyük kolonisini barındırması açısından önemlidir. Buradaki birkaç küçük adacıkta 1200 çift kadar Akdeniz Martısı üremektedir. Ayrıca bu dalyanda Sumru, Küçük Sumru, Poyrazkuşu (Haematopus ostralegus) gibi türler de üremektedir. Çilazmak Dalyanı açık bir dalyan ve dalga erozyonu dolayısıyla aşınmış olduğundan, parça parça küçük adacıklardan oluşmaktadır.

Homa Dalyanı’nın içerisinde yer alan adacıklarda her sene 70 çift kadar Tepeli Pelikan yuva yapmaktadır. Ayrıca bu adacıklarda Hazar Sumrusu (Sterna caspia), Küçük Sumru (Sterna albifrons), Gümüş Martı (Larus cachinnans) gibi türler de koloni halinde üremektedir. Dalyan içerisindeki bu adacıkların önemli fonksiyonlarından biri de kuşların buraları, özellikle kış aylarında gecelemek için kullanmalarıdır. 200 kadar Tepeli Pelikan5000 kadar Karabatak50 kadar Kaşıkçı (Platalea leucorodia), 5000 kadar Gümüş Martı bu adacıkları gecelemek için kullanmaktadır. Homa Dalyanı’nın sığ suları besin açısından zengin olduğundan, dalyanın içerisinde özellikle kış aylarında 5 bin ila 10 bin Flamingo’yu beslenirken görmek mümkündür. Yine 10–12 bin civarı Karabaş Martı kış aylarında beslenmek ve gecelemek amacıyla dalyanda toplanmaktadır. Özellikle soğuk geçen kışlarda, Homa Dalyanı’ndaki sukuşlarının sayısı, akşam saatlerinde gecelemeye gelen bireylerle beraber 30 bini bulmaktadır.

Yıllar

Sukuşu sayısı

1999

126.148

2002

78.741

2004

27.834

2005

46.211

2006

64.281

2007

49.011

2008

90.416

 Tablo 1: Gediz Deltası’nda yıllara göre KOSKS sonuçları.

Dr. ÖMER DÖNDÜREN

Biyolog